Kayıtlar

Şubat, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Millet Kütüphanesi

Resim
(Kütüphaneyle ilgili detaylı bilgiye şu adres ten ulaşabilirsiniz. Merhaba sayın blogseverler, 20.02.2020 tarihinde açılan Ankara Beştepe'deki Millet Kütüphanesi'ni sizler için inceledim ama gez gez bitmedi, tam da inceleyememiş olabilirim. 24 Şubat Perşembe günü saat 2 gibi Beşevler'den 339'a binip TOBB ETÜ'nün (sçs) önünde inip Atatürk Orman Çiftliği tarafına doğru biraz yürüyünce kütüphane giriş kapısına ulaştık. Ulaşım çok yeterli değil şu an. İçerde açık ve kapalı otopark var ama, arabanızla da girebilirsiniz. Ya da sadece TOBB ETÜ'lüler gelir hehe. Ben Beşevler'den yürüyerek bile gidip geldim. Eğer kimlikleriniz yeniyse girişteki turnikelere direkt kimlik kartınızı okutarak girebilirsiniz. Eski kimlik kartı olanlar da yanılmıyorsam girişteki bankodan bir barkod alıp onu okutarak geçiyorlar turnikeden. TC vatandaşı olmayanlar da bir belgeyle girebiliyormuş. Turnikeden önce x-ray cihazı vardı tabi onu unutmuşum. AVM'lerin aksine burada telefo

Guilty Hissettiğim Bir Pleasure Yok

Guilty pleasure dediğimiz şey toplumun genelinde hoş görülmeyen bir şeyden hoşlanma durumu. Böyle diyince illegal bir şeylerden bahsediyormuşum gibi oldu ama aslında insanlar Türkçe rap dinlemeyi guilty pleasure olarak görebiliyorlar. Yani tanım aslında toplumda düşük düzeyde (o ne demekse) görülen bir şeyden gizli gizli hoşlanmak olarak düzenlenebilir. Geçen bu konu üzerine düşünürken kendi kendime sinirlendim çünkü neden olmasındı? Benim suçlu hissettiğim bi zevkim yok arkadaşlar, benim beni ara sıra dinlediğim/izlediğim şeyler nedeniyle beni hor görecek sığ insanların yanında paylaşıp insanların saçma sapan yorumlarını dinlemek istemediğim bazı keyiflerim var. Çok karışık ve çok agresif bi cümle oldu farkındayım, gelin bunu biraz daha açalım. Hazırlığa yeni başladığım zamanlarda (bundan yaklaşık 5 sene önce (oha ne çabuk geçmiş zaman)), bir kere yeni tanıştığım insanların yanında Sagopa Kajmer dinlediğimden bahsetmiştim. O zaman çok fazla vakit geçirdiğim sıra arkadaşım şey

Varoluşsal Kaygılandım (Yeni Indie Rock Grubum)

Merhaba canım blogum, Bu kez sana gelmek çok zor oldu benim için. Hem uzun süredir bir şeyler yazmak istiyordum, hem de o enerjiyi içimde bulamıyordum. Yazmak çok da fazla enerji gerektirmiyor tabi ama kimi zamanlar en ufak bi şey hakkında bile karar verecek enerjiyi bulamıyorum kendimde. Her sene yaş günümden sonra bir varoluşsal kaygı alır beni. Varoluşsal psikoloji hakkında araştırma yapmaya karar veren 2018 Şule'sine de yazıklar olsun yani beğendi mi yaptığını? Eskiden böyle şeyleri "İç sıkıntısı" diye adlandırıp kısa sürede atlatıyordum. Şimdi düşüne düşüne bütün enerjimi tüketiyorum. Sanırım bir blog yazımda daha önce bahsetmiştim. Lisans için tercih yaparken psikoloji hakkında fazla bilgi sahibi değildim ama hukuk okumak istemediğimden emin olduğum için bu bölümü tercih etmiştim. Hayatımda verdiğim en güzel rasgele karar olabilir bu. Lisans hayatım boyunca zorlandığım olsa da psikoloji her şeyden önce bana kendim hakkında çok şey öğretti. Bu süreçten sonra ne