Selamlar,
Bu senenin ilk "resolution"ı olan daha çok blog yazma isteğime biraz yaklaşmak adına hiç yoktan yazı uydurdum, son zamanlarda izlediğim 3 dizi hakkında yorumlarımı paylaşacağım.
Beni biraz tanıyorsanız filmden çok dizi insanı olduğumu biliyorsunuzdur. Bunun nedeni de sanırım dizi izleyerek kafamı dağıtıp başka bi evrene misafir olabilme olanağı. Tamam filmde de bu var ama 3 saatliğine. Dizi öyle mi? 200 bölüm boyunca aynı karakterleri izleyince onlardan biri gibi oluyorsun. Hem karakter öyküleri daha güzel kurgulanmış oluyor, genelde.
Bundan dolayı liseye geçtiğimden beri aktif olarak yabancı dizi izlemediğim bir dönemim olmadı sanırım. En iyi ihtimalle ara vermişimdir. Neyse işte yemek yemelik, kafa dağıtmalık, ders almalık dizilerim oluyor hep. Son zamanlarda izlediğim 3 diziye geçeyim lafı uzatmadan (uzadı çoktan). Yazmaya yazmaya yazmayı mı unutmuşum? Yok ben hep böyle dağınık yazıyorum kimi kandırıyoruz ki?
Bu diziye yemek yerken bi şeyler izleyebilmek için başladım. Yemek yerken bi şey izlemezse ölecek hastaları iyi bilir ki en iyi yemek dizileri sit-comlardır. Karakterler The Office ve Parks and Recreation'daki gibi kameraya konuşuyor ara ara. Mockumentary türünde desek yanlış olmaz sanırım. Netflix'te kolayca erişebildiğim için başlamıştım bu diziye ama Netflix'ten kaldırdılar. Ben de hdfilmcehennemi.com ile büyümemişim gibi "Netflix yoksa nası izlicezz :S" diyerek diziye biraz ara vermek zorunda kaldım ama bırakmadım.
Daha önceki yazılardan birinde Stremio'dan bahsetmiştim. Netflix'te olmayan dizilerin ardından ağlamak yerine tık tık ulaşabiliyoruz hemen ama tv eklentisi yok henüz Stremio'nun. Ben o yüzden ağlıyorum bana bakmayın siz. Yine dizi yorumlicam diyip çocukluğuma bile indim diziye geri dönüyorum.
Büyük bi aileyi anlatan komikli bir dizi işte özetle. Büyük ailede büyümemiş olanların özeneceği, zaman zaman anam canım anam diye hislenebileceğiniz sahneler içeren, Amerikan aile yapısının derinlikleriyle bizi yüzleştiren (??) bi yapım. Bi de kült bi dizi artık tabi izlemesem ayıp olurdu. Ben keyifle izliyorum çıtır çerez. Sit-com severlere önerimdir.
Sex and the City'nin devamı niteliğinde çekilen bu dizi keşke çekilmez olaydı. Söyliceklerim bu kadar. Diğer diziye geçeli... Tamam yorumlicam biraz. Dizi ilk çıktığında çeşitlilik yok denecek kadar az olduğu için (gay karakter sadece esas kadının yakın arkadaşı olarak var olabiliyor, siyahi karakter yok, trans ya da gender fluid denen şey zaten yok) alın size çeşitlilik diye diye her dakika bi yerden bi azınlık çıkıyor yeminlen yıldım. Azınlığı çoğunluk yapmışlar, vur diyince öldürmüşler. Carrie zaten dul kaldı (spoiler oldu sorry) Sex gitti bi tek City var elimizde. O da pandemiye kurban gitmiş. Samantha yaban ellere gitmiş Samantha'sız satc mi olur??? Charlotte cenin mi yemiş, buzlukta mı durmuş bu kadar sene anlamadım. Yine de izliyorum merak ettiğim için napiyim. Başlamayan tövbe başlamasın zaman kaybı, onun yerine Sex and the City'yi tekrar izleyin derim.
- Zoey's Extraordinary Playlist
Evde olduğum soğuk bi gün normal bi insan gibi battaniye+film yapamadığım için battaniye+dizi etkinliği yapmak için bu sefer Netflix ya da Amazon Prime'ı değil, Gain'i karıştırmaya karar verdim. Yabancı dizilerden de gözüme, bu daha önce defaatle duyduğum müzikal dizi çarptı. Asla müzikal insanı değilimdir normalde ama müzikal sevmeyenlerin de şans verin dediği bi dizi olunca başladım. Bunun güzel yanı popüler şarkıları seslendiriyorlar hoşuma gidiyor ben de eşlik edebildiğim için. Konusu basitçe şöyle: Ana karakter girdiği MR makinesinden sonra insanların duygularını "şarkılarla" duyabildiği bi süper güce (süper değil eh işte güç diyebilir miyiz) sahip oluyor. Beni boş günümde eğlendirecek kadar çekti dizi. İlk sezonu bir çırpıda izledim çıtır çerez akıyor bu da ama ikinci sezon bir miktar baymaya başladı. Toplam 25 bölüm zaten çok da uzun sürmüyor ama ikinci sezon olmasa da olurmuş. Yine de bitiricem tabi ki binge watch eylediğim için arkadaş gibi oldum çünkü karakterlerle, ayıp olur bitirmezsem (delirmiş).
Yazmayı da özlemişim yazdıkça yazasım geliyor ama şimdilik burda bırakayım diğer yazılara da bi şey kalsın. Bai.
Yorumlar
Yorum Gönder