Ankara'yı Yiyoruz IV
Uzun bi süredir yoktum ve yokluğumda ne yaptığımı açıklayan bir yazıyla döndüm. YEDİM. Bulduğum ne varsa yedim ve bi sürü yeni mekan keşfettim. Ama blog nedir unuttuğumdan fotoğraf çekmek falan hiç aklıma gelmemiş. Eldeki imkanlarla yapıcaz artık bir şeyler. Lesgo.
- Kruvasante
Burayı defalarca duymama rağmen kruvasanla kahvaltıya o kadar da bayılmadığım için erteliyordum ama buraya gitmeyi ertelediğim her gün için bana yazıklar olsun. Tatlı ve tuzlu kruvasan çeşitleri olan bu mekan, bana "çok güzel bi şeyler yiyorum ve çok mutluyum" dansı yaptırıyor. Bir haftada 2 kez gitmemden de ne kadar sevdiğim anlaşılıyordur sanırım çünkü epey kalabalık bir mekan ve oturmak için sıra beklemeniz gerekebiliyor. Dilerseniz paket yaptırabilirsiniz ama kruvasan dışarda yemek için zor bir yiyecek bence. İlk gittiğimde avokadolu yumurtalı bir şey yedim çok beğendim. İkinci gittiğimde füme etli yumurtalı bir şey yedim o da güzeldi ama ilki daha iyiydi çünkü ikincisini biraz kuru buldum. İlk gittiğimde tatlı olarak Belçika çikolatalı kruvasan yemiştim harikaydı. İkincisinde strawberry cream & chocolate yedim onu o kadar beğenmedim ama güzeldi yine. İlkine göre beğenmedim sadece, o da ilkinin bol çikolatalı olmasından kaynaklanıyor. İkincisinde çikolata çok çok azdı. Ama genel olarak çok çok güzel bence. Tavsiyemdir. Menü burda, fotolar ekte.
- L'avare
İnternetteki harika yorumlara bakıp merakla gittik buraya. Mekanın sahnesinde çeşitli etkinlikler de oluyormuş biz denk gelmedik ama. Şekil şukul bir dizaynı var. Dediğim gibi yorumlar harikaydı. Biz de bir risk alıp Barselona'da yiyemediğimiz paellayı bozkırın göbeğinde yemeye karar verdik. Vermez olaydık. Yediğim en kötü paella diyemem, yediğim en kötü şeydi gerçekten. Deneyim satın aldık diye kendimizi rahatlatıyoruz ama epey pahalı bir deneyim oldu. Paellanın böyle bir şey olmadığına eminim. Bu olsa olsa zulümdür, eziyettir. Bir de dört peynirli pizza sipariş etmiştik o güzeldi ama güzel bir pizza işte, hayatımda yediğim en güzel şey falan değildi asla. Yorumlara bakınca bizim talihsiz seçimler yaptığımızı düşünüyorum. Belki daha güzel şeyler vardır. Bir şans daha verilebilir. Fiyatlar ortalamanın epey üstünde.
- Gaga Manjero
Evet yeni keşfettim üstüme gelmeyin. Gaga Manjero'nun Filistin ve Bestekar şubelerine gittim ve gönül rahatlığıyla Filistin'dekini daha çok sevdiğimi söyleyebilirim (Ankara'ya uzak kişiler için açıklama: Ankara'daki cadde sokak isimleri biraz tuhaf evet). Filistin'deki daha sakin ve ferah, Bestekar'daki epey gürültülü ve sıkışık.
Mekanın menüsünü detaylı bir şekilde inceleyemeyeceğim maalesef çünkü sadece kokteyl içtim iki şubede de. Filistin'de mojito ve heart breaker içtim. Mojito klasik bildiğimiz mojito ama içtiğim en iyi mojito değildi (mojito kelimesi çok garip gelmeye başladı şu noktada). Heart breaker ise baya iyiydi. Rengi tuhaf olduğu için biraz dalga geçildi içeceğimle ama sonra masadaki herkes çok beğendi benim içeceğimi. Bestekar'da da mamazara diye bir şey içtim. İçinde pasiflora varmış efsane bir şeydi pamuk gibi oldum içince. Tadı da çok güzeldi ama içindekilere bakın tabi damak tadınıza uygun mu diye. Kokteyller ortalam 60 lira falan. Bestekar'dakinin menüsü için tık.
- Bonapple
Önceki yazıda gitmeyi istediğimden ama gidemediğimden bahsettiğim bu küçük şirin kafeye 3 kez gitmiş biri olarak karşınızıdayım artık. #aslavazgeçme #motivasyon
Bu minik tatlı kafede aşırı güler yüzlü insanlar bulamayabilirsiniz ama tatlılar gayet hoş. İlk gittiğimde tiramisu yemiştim. Gizem'in yediği pastamsı şeyde aklım kalmıştı ama diğer gidişlerimde hiç bulamadım o harika çikolata bombası şeyi. Pastalar ev pastası tadında çok güzel. Havuçlu tarçınlı kek seveniniz varsa arkadaşlarım bayıldı (ben tarçın yemiyorum) deneyebilirsiniz.
Fiyatlar ortalama-üstü gibi. Bir dilim pasta 25 lira civarı bi şey olabilir tam hatırlayamadım.
Yaz yaz bitmedi be öf tükendim. Birazını da sonraki yazıya sakliyim ne dersiniz? Evet dediğinizi duyar gibiyim. Bi sonraki yazıda görüşürüz baysss.
Yorumlar
Yorum Gönder