13 Reason Why İncelemesi ve Zorbalık (Spoilersız!)

"Hey! It’s Hannah. Hannah Baker. Don’t adjust your… whatever device you’re hearing this on. It’s me, live and in stereo. No return engagements, no encore, and this time, absolutely no requests. Get a snack. Settle in. Because I’m about to tell you the story of my life. More specifically, why my life ended. And if you're listening to this tape you're one of the reasons why."



Blogumun ilk yazısının dizi incelemesi olmasını ben de beklemiyordum ama artık blog yazma işini yeterince ertelediğime kanaat getirip kollarımı sıvadığımda aklıma gelen ilk şey bu dizi oldu. Önüme çıkan ilk dizi izleme sitesinin açıklamasından yaptığım alıntıya göre dizinin konusu şöyle: 

 "Clay Jensen okuldan döndüğünde evinin kapısının önünde adına gönderilmiş gizemli bir kutu bulur. Kutunun içerisinde Hannah Baker’ın doldurduğu kasetler yer vardır. Hannah ise iki hafta önce intihar etmiştir. Clay ve Hannah sınıf arkadaşıdır. Ayrıca Clay, Hannah’a aşıktır. Hannah kasette hayatına son vermesinin altında on üç sebep olduğunu anlatmaktadır. Peki Clay’de bu sebeplerden birisi midir?"

Diziyi ilk duyduğumda izleyemeyeceğimi düşünmüştüm. Çok hüzünlü dizileri/filmleri izlemeyi genelde tercih etmiyorum. Hayat zaten yeterince zor neden dah.. TAMAM BUNU YAPMAYACAĞIM. Ama nedenini biliyorsunuz işte. Tabi sürekli komedi dizileri izlemiyorum, illa ki hüzün faktörü olan diziler oluyor izlediğim ama önemli olan bunun diziye nasıl yedirildiği. Kırgın Çiçekler gibi her bölüm pişmiş tavuğun ağzını açık bırakacak konuların işlendiği diziler beni ciddi anlamda sinirlendiriyor. Neyse konumuz Kırgın Çiçekler değil. En azından bu sefer değil. Ne diyorduk? Hüzünlü diziler izlemeyi sevmiyorum ama zevkine güvendiğim kişilerin beğendiğini görünce izlemeye karar verdim.

Dizide klasik Amerikan lise ortamına şahit oluyorsunuz. Artık filmlerden dizilerden o kadar aşinayız ki bu ortama, hiçbir harekete hiçbir ponpon kız popülaritesine şaşırmıyoruz. Yine o ortamlardan birindeyiz ama bu sefer dizi sadece lise yaş grubunu mutlu edecek bir içerikten daha fazlasını sunuyor bize. Hannah'nın intiharının ardındaki her bir sebep lisedeki herhangi bir gencin yaşayacağından daha fazlası değil. Peki bu kadar yaygın olması zorbalığı normalleştirir mi? Normalleştirmemeli.

Diziyi izlerken ister istemez "Hannah biraz abartmış." düşüncesi geliyor ama bu düşünceden dolayı kızıyorum kendime. Hangi mantık iftirayı, hakareti, küçük düşürmeyi, tacizi "abartı" olarak nitelendirebilir ki? Maalesef yapıyoruz sevgili okur. Sen de yapıyorsun ben de yapıyorum. Yapmayalım, bu dizi bize farkındalık kazandırsın. 

Lisede yaşadığımız zorbalıkları anlattığımızda öğretmenlerimizin, ailemizin, büyüklerimizin hatta arkadaşlarımızın "Herkesin başına gelir böyle şeyler, boş ver." demesini kabul etmeyelim. Asıl soru neden herkesin başına geliyor. Madem geliyor neden durdurmak için bir şeyler yapmıyoruz? Biliyorum ilk yazıdan blogu kamu spotuna çevirdim ama bu zannettiğimizden/zannettiğinizden çok daha önemli bir konu. Kimlik karmaşası yaşanılan ergenlik döneminde yaşanan her şey kişiliğe etkide bulunuyor. Öylesine, muhabbet olsun diye, yorum yapmak için söylediğimiz şeyler aslında kişileri çok üzebiliyor. "Aman canım o amaçla mı söyledik, abartmasın onlar da diyebilirsiniz." nitekim siz de demişsinizdir ben de demişimdir. Şimdi de diyorum ki "Aman canım konuşulacak konu mu kalmadı insanların hayatları hakkında yorum yapmayıverelim biz de.".

Dizi anlatacağım diye girip sosyal mesaj verdim evet ben bu blog işinde konu toparlamayı pek beceremiyorum. Dizi hakkında yorumlarımı yaparak bu yazıyı noktalayayım en iyisi.

Dizi, izlediğim en sürükleyici dizilerden bir tanesi. Ama şey sürükleyiciliği değil; hani Türk dizilerinde dizinin son sahnesinde adam vurulur ama ölecek midir ölmeyecek midir öbür bölüme kalır ya, bu öyle değil. Dizinin sonunda kız ölüyor ve bu spoiler bile değil. Her bölümde 1 sebep açıklanıyor, o sebep 1 bölüme çok güzel dağıtılıyor. Asıl merak ettiğim nokta Clay'in kaseti oluyor tabi ilk bölümlerde ama dizi ilerledikçe intiharın ardındaki tüm detayları merak etmeye başladım. 3-4 günde bitirdiğim bir dizi oldu, bilen bilir bu benim için rekor bir hız. Daha hızlı izleyen biriyseniz 1 günde bitirmeniz işten bile değil.

Görselliğe de yorum yapacak olursam -ki yapmayı isterim- oyuncuları çok sade güzel buldum. Sade güzel nedir bilmiyorum çünkü şu an uydurdum. Çok ihtişamsız ama seyir zevki veren kişilerdi. Clay'in mavi gözü, Hannah'ın güzel bakışları, Alex'in piercing'i, Jessica'nın ten rengi ve daha bir sürü şey... Diziyi o açıdan çok estetik buldum. 






Özet olarak diziyi çok beğendiğimi ve tavsiye ettiğimi belirtmek istiyorum. Bu yazı biraz dağınık ve uzun oldu, blog işinde acemiyim kusura bakmayın (Külliyen yalan! 6 yıldır başka bir blogda yazıyordum.). Bir sonraki yazıda görüşünceye dek size diziden güzel bir sahneyle veda ediyor, hoşça kalın diyorum. 




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

2023'ü Paketliyorum

Kitap okuma aşkınızı alevlendirecek ve fotoğraf çekmenizi kolaylaştıracak 2 öneri

İstifa: Tercih değil yönelim