Yeni Başlayanlar İçin Kahve İçmek: Ekipmanlar

 Merhaba sayın blogseverler, neredesiniz ya görüşemiyoruz ne zamandır?

Hem suçlu hem güçlüyüm evet. Aylarca evde boş boş oturdum bir yazı yazmadım, dersler yoğunlaştı işe başladım yazayım dedim. TOBB ETÜ zamanında beni yoğun tempo bağımlısı yaptı, yoğun olmayınca canım sıkılıyor resmen.

Neyse konumuza geçelim. Kaçıranlar ve yeniden okumak isteyenler için hatırlatayım, bu blogtaki bütün yeni başlayanlar yazılarının "yeni başlayanı" benim. Başlığa aldanıp herhangi bir konuda uzman olduğumu ve size yol göstermeye geldiğimi düşünmeyin lütfen. Yeni yeni öğrenmeye başladığım şeyleri yazıp henüz başlamayanlara neler olduğunu anlatmaya çalışıyorum sadece.

Bunun en az 2 yazıdan oluşan bir yazı dizisi olmasını hedefliyorum ama zaman neler gösterir belli olmaz sevgilim. 

İlk yazıda elimde bulunan kahve ekipmanlarından bahsedeceğim.


Kahve öğütücüsünden süt köpürtücüsüne az kişilik dev kadromuz.

  • Kahve Öğütücüsü
Kahvenizi evinizde demleye başladığınızda yapacağınız ilk şey muhtemelen öğütülmüş kahve almak olacak. Nitekim ben de başta öyle yaptım. Ama kahveyi ne kadar hızlı tüketirseniz tüketin öğütülmüş 250 gramlık kahve aldığınızda ilk haftanın sonunda kahveniz tazeliğini kaybediyor ve içtiğiniz kahvenin tadında kayda değer bir değişim oluyor. Bunu engellemek içinse ya kahvenizi az az almanız lazım (böyle bir sistem mümkün mü bilmiyorum) ya da kahveyi kendiniz öğütmeniz lazım. Bazı kahveciler de bu öğütme işlemini siz götürdükçe yapabiliyorlar sanırım ama ben hiç denemedim. Neyse efendim ben kahve öğütücü almak istiyordum fakat önerilen kahve öğütücüleri 600 TL falan oluyordu. Şu an kaç lira olmuştur bakmak dahi istemiyorum. Önerilen diyorum çünkü benimki gibi öğütücüler hiç önerilmiyor. O kahve videosu çeken kahve gurmelerinin videolarına bir bakın Allah aşkına, bu kahve öğütücülerden bahsederken Doritos peynirli koklamış gibi oluyorlar. Çünkü bu kahve öğütücüler kahve tanelerini eşit bir şekilde öğütemiyor ve bu da aslına bakarsanız önemli bir konu çünkü eşit olmayan kahve tanelerinin demlenme süresi farklı oluyor öte yandan kahve çekirdeğinin aroması da ölüyormuş bu tür öğütücülerde. Benim damak tadım o kadar gelişmiş değil vallahi, ben öyle bir şey deneyimlemedim. Damak tadım çok gelişirse bu konuda ahkam kesmeye gelirim yine buraya, takipte kalın. Ben evde abimin bu kahve öğütücüsüne el koyduğum için kendimce bir fırsat maliyeti yapmış oldum ve eşit olmayan kahve çekirdeklerini bayatlamış kahveye tercih ettim. Pişman değilim yine olsa yine yaparım. Ama sizin bu işe ayıracak bir bütçeniz varsa kaliteli bir kahve değirmeni alın tabi. 


Bu öğütücünün haznesi çıkmıyor, yani kahve çekirdeklerini çektikten sonra bir kaba dökmek gerekiyor. Ben bıçakları körelmesin diye çok yıkamıyorum, yıkarsam da derhal kuruluyorum ki zaten sadece kahve öğütmek için kullanıyorum. Kahve gurmelerini kudurtacak kahve öğütücümüz bu şekilde.

  • French Press


Kahve işine ilk sardığımda, üniversitedeyken (şu an hâlâ üniversitedeyim gerçi) yani lisanstayken güzel bir french press almak istedim. Araştırıp en iyisinin Bodum olduğuna karar verdim ve biraz büyük bir boy aldım. Bunun kaç cup olduğunu hatırlamıyorum 4 cup olabilir belki. Çok küçüklerinden alınca tek kişilik yapabiliyorsunuz, ben bunu aldığıma çok memnunum birden fazla kişi için de yapabiliyorum tek seferde. İyi ki araştırıp almışım kaç senedir benimle maşallah hiçbir sorunu yok. French pressle kahve demlemenin inceliklerinden bahsedeceğim size biraz ama ben de hepsini her zaman uygulamıyorum. Öncelikle kahve demlemeden önce sıcak suyla french pressi biraz ısıtıyoruz ki suyu koyduğumuzda çabuk soğumasın. Sonra french press için öğütülmüş iri taneli kahvemizden her 10 g için 180 ml su (su kaynadıktan sonra 1 dakika dinlensin tabi kahvenin yanmaması için) koyuyoruz. Ama suyun hepsini koymadan önce kahvenin üstünü biraz geçecek kadar koyup biraz bekliyoruz, sonra kahveyi karıştırıyoruz sonra suyun geri kalanını döküyoruz. 4 dakika bekledikten sonra pistonu indiriyoruz ama siz bu demleme süresini nasıl bir kahve istediğinize göre değiştirebilirsiniz, ortalama 3-6 dakika arasında değişebilir bu süre. Sonra pistonu indiriyoruz. Piston çok zor iniyorsa çekirdekler olması gerekenden fazla öğütülmüş demektir bu arada. Sonrasında kahve koyacağımız bardağı da sıcak suyla ısıttıktan sonra kahvemizi servis ediyoruz. Pistonu indirdikten sonra da kahveyi french presste çok bekletmenizi tavsiye etmem çünkü demlenmeye devam edeceğinden acı bir tat oluşabilir. 


French pressin filtre kısmı ayrılabiliyor, her parçayı zaman zaman ayırıp temizlemek de iyi oluyor. Bazı french presslerde bu kısım ayrılmıyor sanırım. Uzun vadede filtrenin kalitesini düşürebilir bu.

Bir de ben french pressi aldığımda bir kaşık da çıktı kutunun içinden. 7 gramlık olduğu yazıyor, french press için öğütülmüş kahveyi koyduğunuzda 7 gram edecektir sanırım. Hiç test etmedim. Bu kahve dükkanlarına da sık sık adını veren 7 gram, yanılmıyorsam espresso için kullanılan 6.5-7 g kahveden geliyor. 

  • Moka Pot


Karantinada Antalya'da aile evindeyken sanırım affogato tariflerini gördükçe canım moka pot çekti. Annem "Ne avokadosu, mopa kot ne?" derken çeneme dayanamayıp bana bir adet moka pot hediye etmeye karar verdi. Canım anama buradan selamlar. 

Önce bu moka potun materyali hakkındaki tartışmalara bir açıklık getirmek isterim. Piyasada 2 tür moka pot görebilirsiniz. Bunların bir türü çelik, diğer türü ise alüminyumdan yapılmıştır. Çelik olanlar (özellikle Bialetti çok önerilir) 300 liradan fazla bir fiyata sahip. Alüminyum olanlar çelik olanlara göre çok daha ucuz, ben yanılmıyorsam Taşev'in 3 cup'lık ürününü Boyner'den 50 lira gibi bir şeye almıştım. Alüminyum olanların sağlığa zararlı olduğu sık sık söyleniyor. Bir gün üşenmedim bir makale bulup okudum. Moka potlar doğru kullanıldığında (deterjanla asla yıkamadan, bulaşık makinesine atmadan, sadece suyla temizleyerek) özellikle ilk 2 kullanımdan sonra (ilk iki kullanımda demlenilen kahvenin çöpe atılması gerekiyor, bunun için bayat kahve kullanabilirsiniz, kahveyle cilalanıyor bir nevi) insan vücudunun tolere edebileceğinden çok çok daha az miktarda alüminyum salgılıyormuş (doğru kelime bu mudur bilemedim). Yani moka potu kesip yemeyecekseniz tantana yapmayın alüminyum sağlıksız diye. Elbette bütçeniz varsa çelik olanı alabilirsiniz ama alüminyum beni öldürecek diye korkunuzdan moka potsuz kalmayın (Rabbim kimseyi moka potsuz komasın). Yani zaten bu moka potun ana vatanı İtalya'da bile alüminyum olanlar kullanılıyormuş İtalyan'dan daha iyi mi bileceğiz?

Moka pot alırken, french press gibi "Aman büyüğünü alayım istersem az yapayım istersem çok yapayım" demek mümkün olmuyor. Her seferinde full kapasite çalıştırmak gerekiyor basınçla çalıştığı için. Ben 3 cup'lık aldım. Moka potun yaptığı kahve tam olarak espresso olmasa da ev şartlarında makinesiz olarak yapılan ve espressoya en çok benzeyen kahve sanırım. Su eklerseniz americano olur, süt eklerseniz latte olur, harika alet.

Moka potlar fotoğrafta gördüğünüz gibi 3 kısımdan oluşuyor. Sağda gördüğünüz siyah parçaya işaretli yeri geçmeyecek kadar su koyuyorsunuz (su soğuk olursa sanırım daha yoğun bir kahve oluyor, ben sıcağa yakın bir su kullanıyorum genelde), oradaki delikli kısma moka pot için öğütülmüş, Türk kahvesininkinden biraz daha kalın taneli kahveyi koyuyoruz. Kahveyi bastırmıyoruz ama hazneyi dolduracak kadar koyuyoruz. Parçaları iç içe geçirip ocağa demlenmeye koyuyoruz. Su kaynadıkça orta kısımdaki kahveyi de alarak yukarı çıkıyor.


İşte bu görünen delikten yukarı çıkıyor kahve. Bu haznenin yarısı dolduğunda ocağın altını kapatıyoruz ki kahve yanmasın. Ocak kapalıyken de su kaynamaya devam ediyor ve üst hazne tamamen doluyor. Kahveniz hazır. Moka potlarda bir süre sonra kararma olabiliyor, bunun için deterjansız temizleme yöntemleri de bulunuyor ama ben henüz denemedim.

Aşağıdaki gif çalışma prensibini daha güzel anlatıyor.


  • Süt Köpürtücü


Ucuz etin yanhisi konulu bu ürünü anlatayım size. Bim fanlarının da tanıyacağı üzere genelde Bim'de satılan Kiwi markalı bu ürünü 20 lira gibi bir fiyata almıştım. Aldığım ilk günler de hevesle ve mutlulukla kullandım. Süt köpüğü, kahveye sütten çok daha güzel bir tat katıyor. Hafif kremamsı bir tat alıyorsunuz ve mest oluyorsunuz öyle söyleyeyim. 2 adet pille çalışan bu aletle ilk günler keyifle bol köpüklü kahveler yaptım ama sonra bir gün hiçbir sebep yokken bozuldu bu şeytan icadı ürün. 1 ay ya vardır ya yoktur öyle söyleyeyim, sonsuzluğa uğurladık kendisini. Ben süt köpüğü bilmeden mutluydum, bu ürün hem süt köpüğü lezzeti tattırdı hem de 20 liramı çöpe atmama sebep olarak bozuldu gitti. Ben bir daha bu tarz bir ürün almak istemedim güvenemediğimden. Daha pahalı süt köpürtücüler için de yeterli bütçem yoktu. O yüzdeeeen...

Ta-taa! Şok'tan bu 9 liralık french pressi aldım. Cam bile değil, mini minnacık, kahve için kullanmayı hiç tercih etmeyeceğim bir şey. Peki niye aldım? Süt köpürtmek için. İçine sütü koyup pistonu bir aşağı bir yukarı çekiştirince gayet güzel süt köpürtüyor fiyatına göre. 


İçi de böyle. Filtresi ayrılmıyor ve silikon bir parçası var neden bilmiyorum. Ama kaynar suyla kullanmayacağım için dert etmedim ben. En azından manuel, diğeri gibi yarı yolda bırakmaz ve diğerinden %50 daha ucuz. Daha ne olsun.

Benim kahve ekipmanlarım bu şekilde. Siz yine de kendiniz araştırın tabi, ben bu işin daha başlangıç seviyesindeyim. Bir sonraki yazıda kahve çekirdeklerini yorumlamak istiyorum biraz ama biraz da üşeniyorum. Nasip kısmet bu işler. Kendinize iyi bakın!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

2023'ü Paketliyorum

Kitap okuma aşkınızı alevlendirecek ve fotoğraf çekmenizi kolaylaştıracak 2 öneri

İstifa: Tercih değil yönelim