Yüksek Yüksek Lisanslara Ev Kurma Sürecim ve Bütün Belalar

Merhabalar,

Canım bloguma sevgiyle geldim ama bu yazıyı yazarken yine küçük çaplı krizler geçirebilirim. Bu yazıda bilumum yüksek lisans programına diss atacağız, size nisan ayından beri içinde olduğum yüksek lisans başvuru sürecimden bahsedeceğim. Neyse ki bu süreç mutlu sonla bitti ama diğer türlü olsaydı da bu yazıyı yazacaktım çünkü benim için süreç çok bilinmez ilerledi. Umarım bu yazı bir işe yarar ve benden sonrakiler daha kendinden emin bir şekilde ilerletirler süreci.

Size önce kısaca girdiğim sınavlardan bahsedeyim. İki kere ALES ve iki kere YDS'ye girdim. ALES ve YDS'nin ilk sınavlarına belki ikişer tane deneme çözerek girmişimdir, fazlası olmadı ama keşke olsaydı. Bununla övünmüyorum ama ikinci sınavlara neredeyse hiç çalışmadan girdim. Kendimle ilgili en sevmediğim şey, beni gerçekten ölçtüğüne inanmadığım sınavlara; bana gerçekten faydası olmayacağına inanmadığım derslere istesem de vakit ayıramamamdır. Bu ülkede işler böyle yürümüyor çünkü. Neyse, ALES'ten iki sınavda da virgül farkı hariç aynı puanı aldım: 84. YDS'de ise görülmemiş bir başarı göstererek ikinci sınavda 1 puan yükselttim: 81. Bunun yanı sıra TOEFL iBT'ye sadece 2 hafta speaking alıştırması yaparak girdim çünkü en zayıf olduğum alanın konuşma olduğunu düşünüyordum, nitekim yanılmamışım en düşük puan bu alandan geldi. Toplamda 89 puan aldım. Şimdi size tüm bunları neden anlattım? Çünkü yüksek lisans yapmak istiyorsanız ALES puanınızın mutlaka olması gerekiyor. Bazı okullar YDS kabul ediyor, bazıları TOEFL. TOEFL ile ilgili sıkıntı şurada: YÖK, vakıf üniversitelerinde girilen TOEFL puanlarını geçerli saymıyor. Evet, vakıf üniversiteleri de YÖK'e bağlı ama paşa gönülleri böyle istemiş belli ki. Kimi okullar bu kuralı uygularken kimi okullar ise "Yok öyle bir şey" diyorlar. Görüldüğü üzere sınav puanlarım düşük değil ama psikolojiye göre çok iyi de değil. Neyse ki bütün alt sınırları geçmeye yetiyor ve Hacettepe dışındaki üniversiteler ALES'inizin çok da yüksek olmasını beklemiyor.

Üniversite başvurularında bu sınav bilgilerine ek olarak genelde (her zaman değil) bir niyet mektubu ve 2 referans mektubu isteniyor. Bunların yanında bazı başvurularda ödeme yapmanız da gerekebiliyor, bu bilgilere ilgili internet sayfalarından erişebilirsiniz. 

Referans mektuplarımdan birini, lisanstaki tez danışmanım olan klinik psikoloji hocamdan aldım. Kendisiyle kayda değer bir süreyi beraber çalışarak geçirdik ve beni herhangi bir lisans hocamdan daha iyi tanıdığına emin olduğum için ondan referans istedim. İlk üç başvuruda (üçüncüsünde referans istenmiyordu gerçi) ikinci referansımı sosyal psikoloji hocamdan aldım. Başvuracağım alan sosyal psikolojiydi, hocamdan da çok fazla ders alıp en yüksek notlarla geçmiştim. En mantıklı olanın bu olduğuna karar verdim. Fakat son başvurumda bu konuda biraz değişiklik oldu, ikinci yazıda okuyabilirsiniz. 

Niyet mektubuna gelince, uzun uğraşlar sonucunda yazdığım mektup içime sinmişti ama İngilizce kontrolü yapması için gönderdiğim ilkokuldaki İngilizce hocam haricinde kimseye göstermemiştim. Dediğim gibi o zaman içime sinmişti ama şimdi dönüp bakınca ne kadar amatör olduğunu görebiliyorum. Mektupta psikoloji seçme sürecimden ve neden sosyal psikoloji istediğimden bahsetmiştim daha çok. Son başvurumda bunu da değiştirdim, dediğim gibi ikinci yazıda.

Tüm bu bilgilerden sonra yüksek lisans başvuru sürecime geçebiliriz. Ben lisansta af edersiniz eşek gibi (11 ay staj, hafta sonu ders, seçmeli bitirme tezi ve gönüllü faaliyetler) çalıştığım için yüksek lisansta sadece gerçekten mensubu olmak isteyeceğim okullara başvurmak istedim. Bunlar başvuru tarihi sırasına göre şöyleydi: Boğaziçi, Koç, Hacettepe, ODTÜ. Bir de Bilkent vardı ama oraya başvururken kendi İngilizce sınavlarına girmem gerekiyordu ve bu sınav yanılmıyorsam 3 gün sürüyordu. Orayı o kadar da çok istemediğime karar verdim. Sonuç olarak planım; bahsettiğim 4 üniversiteye başvurmak, olmazsa 1 sene daha bekleyip yurt dışında şansımı denemekti. 

Ve süreç başladı...