Shameless Dizisi ile Psikopatolojiye Giriş

"Psikopatoloji, duygu, düşünce ve davranış bozukluğu, ruhsal bunalım, anormal/uyumsuz davranış üzerine araştırma dalıdır. Bu terim genel olarak psikiyatride patolojinin hastalık süreci olarak kullanılır. Medikal olmayan psikoloji dilinde, Anormal psikoloji de psikopatoloji olarak kullanılır. " (https://tr.wikipedia.org/wiki/Psikopatoloji)
Merhaba Sayın Blogseverler,

Tatilde başlayıp binge watching yapma suretiyle Shameless dizisinin ilk 5 sezonunu bitirdim. 6. sezon hem benim için daha az ilgi çekici olmaya başladı hem de okulum başlayıp bir anda yoğunlaştığı için daha seyrek aralıklarla izleyebiliyorum artık. Bu nedenle diziye başladığım günlerden itibaren aklımda olan bu blog yazısını, yazacaklarımı unutmamak adına daha fazla ertelememeye karar verdim.



Öncelikle bilmenizi isterim ki bu yazıda kesinlikle spoil eyleyeceğim (bkz.: spoiler vermek) çünkü direkt olarak dizideki psikolojik rahatsızlıklar üzerine konuşacağız. Ama bu spoilerların dizinin tüm keyfini kaçıracak büyük şeyler olduğunu düşünmüyorum. (Aslında yazıyı yazarken yaptığım araştırmalar sonucunda birkaç spoilera rastlayınca bunların keyif kaçırıcı olduğuna karar verdim. Diziyi bitirmeden okumak istemeyebilirsiniz bu yazıyı.)

Gözümden kaçan, yanlış anladığım, sürçü lisan eylediğim durumlar için şimdiden özür dilerim. Yazı boyunca DSM-5'i kaynak alacağım, bilmeyenler için DSM birçok eleştiriye maruz kalan (bunlardan birkaçına yazıda değineceğim) ama buna rağmen psikoloji ve psikiyatri alanlarında tanı ölçütleri başvuru el kitabı olarak kullanılan kaynak.

Yasal uyarıları da yaptığıma göre başlayalım. Başlıklara tıklayarak ilgili sahnelere ulaşabilirsiniz.


Agorafobi; toplu taşıma araçlarını kullanma, açık yerlerde bulunma, kapalı yerlerde bulunma, sırada bekleme ya da kalabalık yerlerde bulunma, tek başına evin dışında olma durumlarından ikisi ya da daha çoğu ile ilgili olarak korku ya da kaygı duyma demektir. (DSM-5 Tanı Ölçütleri El Kitabı)

Videoda da görebileceğiniz gibi yıllarca evden dışarı çıkmamış bir kadın Sheila. Bu durumun tam olarak nasıl başladığına dair bir şey söylendiyse hatırlamıyorum. Çeşitli bölümlerde bu durumu aşmak için girişimlerine tanık oluyoruz. Kapıdan çıkmak için giyiniyor, alışveriş listesi yapıyor fakat bir adım atınca geri dönmeye karar veriyor. Bununla ilgili terapi gördüğünü ve ilaç kullandığını da biliyoruz ama terapilerin nasıl olduğuna -VR gözlüğüyle yapılan terapi hariç- hakim değiliz. VR ile yapılan terapi bölümü bence olayın nasıl işlediğini anlamak için faydalıydı. Yine de anında etki göremedik bu terapiden sonra. Sheila için kopma noktası videonun sonunda izleyebileceğiniz bakıcılık yaptığı çocuğun sokağa çıkması sonucu onu kurtarmak için sokağa atlamasıydı. Gördüğünüz gibi onun için dahi beline bir sürü çarşaf bağladı. Gerçekte o kadar kolay atlanır mıydı bilemiyorum ama hastalığı öğretmek açısından Sheila karakterinin çok faydalı olduğuna inanıyorum.

 Obsesif - Kompulsif Bozukluk (OKB), zihinde istem-dışı olarak beliren ve kişide rahatsızlık ve sıkıntı uyandıran obsesyonlar ile bu obsesyonların ortaya çıkardığı kaygıyı azaltmak için istemli olarak belirli ritüeller şeklinde sergilenen zihinsel ya da davranışsal tepkiler olan kompulsiyonların eşlik ettiği kaygı bozukluğudur. (Obsesif-Kompulsif Bozukluk: Bilişsel-Davranışçı Yaklaşım, Terapi ve Sık Kullanılan Ölçekler)

Dizide agorafobinin gölgesinde kalsa da gelen misafirlerin ayakkabılarını, çocuk arabasının tekerleklerini poşetlemesinden hareketle Sheila karakterinin temizlik konusunda zorlantıları (kompulsiyon) olduğunu söyleyebiliriz. Bu konuda biraz kararsızım aslında çünkü bana göre OKB'li bir bireye göre temiz olmayan şeylere tahammül edebiliyor. Ayakkabı konusunda titiz ama dışarıdan gelen bir insanın kıyafetleri konusunda fikir beyan etmiyor. Ayakkabı konusunun agorafobiyle ilişkili olabileceğini düşündüm ama koltukları da poşetlenmiş bir şekilde duruyor. OKB'nin karakteristiklerini çok iyi yansıtmasa da OKB'li olabileceği fikri geliyor insanın aklına.



 Monica, Ian'ın annesi. Diziye ara ara girip çıkıyor ama o dönemler bile anlamamıza yetiyor. Bir dönem aşırı heyecanlı, çok enerjik, fazla konuşan mani dönemindeyken; başka bir anda intihar eğilimli, yataktan çıkmak istemeyen, kendisi olmak istemeyen depresif dönemine şahit oluyoruz.

Ian'da da annesinde olduğu gibi bipolar belirtiler görülüyor. Bipolar bozukluğun genetik temelleri olduğunu da kanıtlar nitelikte bu. Ian'ın bipolar bozukluğa sahip olduğunu 4. sezonun sonuna kadar görmüyoruz. Erkek arkadaşının babasına yakalanıp dayak yemesi, erkek arkadaşının zorla evlendirilmesi ve zaten aile hayatındaki stresten dolayı asker olmak için evden kaçan Ian döndüğünde çok enerjik, cinsel isteği çok yüksek, çok konuşan, sürekli kahkahalar atan biri olarak çıkıyor karşımıza. Bu neşeli hâl başta ailesi tarafından mani olarak anlaşılmasa da depresif dönem gelince, enerji ve cinsel istek birden düşünce, Ian yataktan çıkmak dahi istemeyince erkek arkadaşı ve ailesi durumun farkına varıyor. Aslında Ian'ın askerdeyken helikopter kaçırmaya çalışmak gibi yasa dışı bazı davranışları da bipolar tanısında yer alan "kötü sonuçlar doğurabilecek etkinliklere aşırı katılma" kriterini destekler nitelikte. 5. sezon 6. bölümde Ian erkek arkadaşının çocuğunu kaçırıyor, onların peşinde federallerin olduğunu düşünmeye başlıyor. Paranoyak düşünceler artıyor. Evde dururken bir anda askerlerin onu almaya geldiğini düşünüp kaçmaya çalışıyor. Bu belirtilerden sonra doktor tarafından psikoz özellikleri gösteren bipolar tanısı alıyor.

Dizide sık sık adı geçen lithium'un (lityum) bipolar tedavisinde sıkça kullanılan bir ilaç olduğunu söyleyebiliriz. Ian da annesi gibi ilaç kullanmak istemiyor. Bu yüzden periyotlar çok ağır geçiyor. Mani döneminin arzu edilir bir şey gibi görülmesi hastaların ilaç kullanma davranışlarını etkileyebiliyor. Yani hiç uyumadan günler geçirmek, sürekli enerjik olmak, sık sık cinsel ilişkiye girmek onlar için keyifli olsa da sonrasında gelen depresif dönem işlevselliği çok azaltıyor. Ian sonunda ikna edilip ilaç kullanmaya başlayınca 5. sezon 10. bölüm 14. dakika itibariyle ilacın etkisini onun gözünden görüyoruz. Bulantı hissi, ellerde titreme, kas güçsüzlüğü, görme bulanıklığı yan etkilerindenmiş lityumun. Bunun yanında ilacın onu hissizleştirdiğini düşünen Ian, bir şeyler hissetmek için sıcak ocağa elini değdirip elinin yanmasına sebep oluyor.



3. sezon 4. bölümünden 42. dakikasından sonra göreceğiniz gibi Molly, Debbie'ye "girl penis"inden bahsediyor. Aslında başlığa cinsiyetinden yakınma yazdım ama bu "hastalık" çok tartışmalı. Hastalığın kriterleri "karşı cinsin oyunlarını oynama" gibi toplumsal cinsiyet rollerinin yol açtığı ayrımlardan oluşuyor. Toplumun oluşturduğu rollere uymamanın hastalık olarak atfedilmesi tartışılır. Ben DSM'de yer aldığı için paylaşmak istedim. Molly'de de aslında tam olarak cinsiyetinden memnun olmama gibi bir durum yok. Annesi onu kız gibi yetiştirmek istemiş, o da bir "kız penisi" olduğuna inanmış. Karşı cinsiyetin kıyafetlerini giyip onun gibi "davranıyor".


6. sezon 8. bölümün 39. dakikasından itibaren Larry karakterinin hamile insanlara karşı bir fetişi olduğunu öğreniyoruz. DSM'de direkt olarak mezofili için bir başlık yok ama Cinsel Sapkınlık (Parafili) Bozuklukları altında yer alan Fetişizm Bozukluğu kategorisinde değerlendirebiliriz. DSM ile ilgili fetişizm konusunda da tartışmalar var. Sonuçta bir davranışın/durumun hastalık sayılması için temel olarak istatiksel olarak az görülmesi, kişiye veya çevresindekilere zarar vermesi/onları rahatsız etmesi ve işlevselliği zedelemesi gerekiyor. Fetiş durumunda kişi partneriyle ilişkisini sorunsuz sürdürebiliyorsa bunu hastalık olarak tanımlamak ne kadar doğrudur bilemeyiz. Tabi bu bölümde kişi diğer insanları sadece hamile olduğu için çekici bularak ana karaktere (kim olduğunu söylemeyeyim izlemediyseniz sürprizi kaçmasın ama videoya da tıklamayın sakın) psikolojik olarak zarar veriyor ama bir yandan da ortamda bulunan diğer hamile kadın bunun onun için bir problem oluşturmadığını söylüyor. Fetişzmin hastalık olup olmadığı tartışması da tam olarak bundan doğuyor.



Benim şimdiye kadar izlediklerim sonucunda aklımda kalanlar bunlar. Umarım hata yapmadan anlatabilmişimdir. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

2023'ü Paketliyorum

Kitap okuma aşkınızı alevlendirecek ve fotoğraf çekmenizi kolaylaştıracak 2 öneri

Malta'da ne yapıyordum? Vize işlemleri ve diğer tüm belalar